Psikiyatri Uzmanı Uzm.Dr.Gasım GASIMZADE’nin ‘’Depresyon’’ Konulu  Bir Yazı Yayımladı.

Psikiyatri Uzmanı Uzm.Dr.Gasım GASIMZADE’nin ‘’Depresyon’’ Konulu  Bir Yazı Yayımladı.

  Depresyon Nedir? Depresyon üzüntü ve zevk alamama ile giden duygudurum bozukluğudur. Depresyondaki kişinin duygudurmuna genel bir üzüntü ve mutsuzluk hali hakimdir. Kişi yaptığı, uğraştığı işlerden zevk alamaz. Hayata ve yaşama olan ilgi azalmıştır. Bu durum günlük yaşam aktivitelerini, aile ve sosyal ilişikileri etkiler ve bozar Depresyonun üzüntülü olmaktan farkı nedir? Çoğu kişi üzüntü, mutsuzluk, […]

 

Depresyon Nedir?

Depresyon üzüntü ve zevk alamama ile giden duygudurum bozukluğudur. Depresyondaki kişinin duygudurmuna genel bir üzüntü ve mutsuzluk hali hakimdir. Kişi yaptığı, uğraştığı işlerden zevk alamaz. Hayata ve yaşama olan ilgi azalmıştır. Bu durum günlük yaşam aktivitelerini, aile ve sosyal ilişikileri etkiler ve bozar

Depresyonun üzüntülü olmaktan farkı nedir?

Çoğu kişi üzüntü, mutsuzluk, bıkkınlık gibi duyguları deneyimlemiştir. Bu duygular, insan yaşamının doğal birleşenleridir.  Yaşam içerisinde gözlemlenen üzüntü, isteksizlik gibi durumları depresyondan ayıran şey, depresyonda bu durumların kalıcılık göstermesi ve hayatın akışını bozmasıdır. Depresyon hastalarında üzüntü ve mutsuzluk hali haftalar ve aylarca devam eder.

Depresyonun belirtleri nedir?

Depresyon çeşitli semptomarla kendini gösterir:

  1. Çökkün duygudurum: Üzüntü, mutusuzluk, isteksizlik hali.
  2. Sinirlilik. Depresyondaki kişinin yaşanan olaylara tahmmülü azlmıştır. En ufak şeylere sinirlenir, sesten aşırı rahasız olur.
  3. Anhedoni: Günlük yaşam olaylarına ilgisi ve isteği azalmıştır. Yaptığı işleri ağır yük olarak görür. Daha önce zevk alarak yaptığı işlerden zevk alamaz. Sık-sık bıkkınlık ve bezginlik hisseder. sevdiği kişilerle zaman geçirmekten zevk alamaz. Kimsenin onu rahatsız etmeyeceği, karanlık bir ortamda kalmak ister.

4.Uyku ve iştah düzensizlikleri:  Uykusuzluk depresyonda sık görülür. Gece uykuya dalmakta zorlanır ya da sık sık uykusu bölünür. Sabah erkenden endişeli ve sıkıntılı bir şekilde uykudan uyanma bir çok depresyon hastasında gözlemlenir.

İştahsızlık ve kilo kaybı sık görülür. Bazı atipik depresyonlarda iştah ve uyku artışı gözlemlenebilir.

  1. Enerji azlığı: Yorgunluk, halsizlik, enerjisizlik. Normalde hiç zorlanmadan yaptığı işleri yaparken çok yorulur.
  2. Suçluluk ve değersizlik. Depresyondaki kişilerde yoğun suçluluk duyguları ve geçmişte yaptıklarına yönelik pişmanlık sık görülür. Depresyondaki kişi geçmişte yaşar. Geleceği karanlık görürür. Olaylarla ilgili karamsardır. Suçluluğa ek olara depresyondaki kişi kendisini değersiz hisseder. Kendini olumsuz sıfatlarla tanımlaya başlar. Kendini beceriksiz, aptal, lanetlenmiş ve.s olarak görür.
  3. Somatik belirtiler. Depresyon hastalarında yaygın vücut ağrıları sık görülür. Başka tıbbi hastalıkla açıklanamayan ağrılar, mide rahatsızlıkları, kol ve ayaklarda uyuşukluk, yanma hissi, başağrısı depresyon belirtileri olarak tedavi edilir.
  4. 8. Dikkat ve konsantrasyon: Dikkat dağnıktır. Odaklanmakta güçlük yaşar. Unutkanlık sıktır.

Bu semptomlar genelde beraber görülür ve kişinin sosyal ilişkilerini, iş ve akademik hayatını, aile ilişkilerini bozar.

Depresyonun seyri nasıldır?

Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre,dünya genelinde 300 milyon kişi major depresyondan etkilenmektedir. Her 7-8 kişiden birisi hayatında depresyon atağı yaşamıştır ya da yaşayacaktır. 20-30 yaş arası başlar ve kadınlarda daha sık görülür. Depresyon kronik hastalık olduğu için epizodlar şeklinde ilerler. Tedavi depresyon süresini azaltır ve bir sonraki depresyon atağının gelmesini önler.

Depresyonun nedenleri nedir?

Depresyonun nedeni olabilecek birkaç etken tanımlanmıştır.

  1. Biyolojik beyin değişiklikleri: Yapılan araştıramlarda depresyon hastalarında bazı beyin bölgelerinde değişiklik görülmüştür. Beyin kimyası da bozulmuştur. Nöronlar arası ilişkiyi sağlayan nörotransmitter dediğimiz serotonin, dopamin, noradrenalin ve.s gibi moleküllerin düzeyleri azalmış ya da artmıştır.
  2. 2. Hormonlar. Bazı hormonların kan değerlerindeki değişiklik depresyon oluşturabiliyor. Bundan dolayı hormonal değişikliğin görüldüğü ergenlik, gebelik, menepoz gibi dönemlerde depresyon daha da sıklaşır. Tirodi hormonlarının kan değerlerinin azalması veya artması depresyon oluşturabilir.
  3. Genetik. Bir çok hastalıkta olduğu gibi depresyonda da genetik yatkınlıktan söz edilebilir. Aile öyküsünde duygudurum bozukluğu olan kişilerin depresyona yakalanma riskleri daha fazladır.

Depresyon oluşturan risk faktörleri nelerdir?

Depresyon tüm yaş gruplarında görülmekle beraber en sık 20-30’lu yaşlarda görülür. Kadınlarda daha fazla görülür. Ama bu aldatıcı da olabilir, çünki erkeklerin tedavi başvuruları kadınlardan daha azdır.

Travmatik bir olayla karşılaşan kişilerin depresyona yakalanma riski her zaman daha fazladır.

Erken ebevey kaybı

İşsizlik

Ailede depresyon,bipolar bozukluk, alkol bağımlılığı olan kişilerde depresyon daha fazla görülür.

Madde bağımlılığı olan bireyler depresyon daha sıktır.

Kronik tıbbi hastalıklar

Kronik hastalıklar ve depresyon ilişkisi nedir?

Kronik hastalıklar uzun süren ve genellikle tamamen tedavi edilemeyen hastalıklardır. Kronik hastalıklara kalp hastalıkları, diabet, romatolojik hastalıklar, multiple skleroz, böbrek hastalıkları örnek gösterilebilir. Kronik hastalıklarda depresyon görülme sıklığı artar. Kronik hastalıkla depresyon arasındaki ilişkiyi görmek zor değildir.

Kronik hastalıklar kendileri ile beraber büyük yaşam değişiklikleri de getirir. Hareketsizlik, hastane yatışları, sürekli ilaç kullanımı kişinin özgürlüğünü kısıtlar. Sevdiğiniz yemekler ve birtakım yaşam aktiviteler yasaklanır. Hastalığın uzun sürmesi kişiyi ümitsizliğe sevkeder. Bir çok hastada hastalığın kendisi, hastalığın getirdiği yaşam değişilikleri ve  kullanılan ilaçların yan etkileri depresyonun oluşmasını kaçınılmaz kılar.

Depresyon nasıl tedavi edilir?

İyi haber şu ki, doğru tedavi ve iyi bir destekle çoğu depresyon hastası tedavi edilebilir. Tedaviyi psikiyatri uzmanı ya da kendi doktorunuz başlayabilir.  Depresyon tedavisi üç boyutta yapılır:

  1. Farmakoterapi.

Depresyon tedavisinde antidepresanlar dediğimiz ilaç grubu ile yapılır. Antidepresanlar etkisini beyinde serotonin düzeylerini yükselterek yaparlar. Beyin serotonin düzeylerinde yükselme zaman aldığından ilacın etkisinin başlaması 2-3 haftayı bulur. Serotonin mide-bağırsak sistemini etkilediği için ilk haftada bulantı, kabızlık, ishal görülebilir. Bu yan etkiler herkesde görülmez ve geçicidir, kısa bir süre sonra kaybolurlar. Antidepresanlar mutlaka doktorlar tarafından başlanılmalı ve sonlandırlmalıdırlar. Başkasının önerisi ile antidepresan başlanmamalı ve sonlandırlması yapılmamalıdır.

  1. Psikoterapiler.

Psikoterapi ruh sağlığı uzmanı tarafından konuşma terapisi olarak da bilinir. Terapist danışanın sorunlarını çeşitli psikoterapi  teknikleri ile düzeltir. Psikoterapinin çeşitleri vardır. Bilişsel davranışçı terapi, kişilerararası ilişkiler terapsi, kabul ve kararlılık terapisi en sık uygulanan terapi şekilleridir.

  1. Destek.

Stres yönetimi, aileyi bilinçlendirme ve bilgilendirme, sosyal destek kanallarını aktive etmek ve.s gibi etkili müdaheleyi içerir.

Tedaviyi güçlendirci yaşam değişikilikleri

Kişi depresyonu kendi başına tedavi edemez. Çoğu kişinin bildiği ‘sen bunu kafanda çözeceksin’ önerisi ne yazık ki depresyon tedavisinde pek işe yaramaz. Ancak profesyonel tedaviyi güçlendirici bir takım yaşam değişiklikleri yapılabilir.

  1. Tedavi palnına bağlı kalmak depresyon tedavisi için önemlidir. İlaçları düzenli kullanmak, terapileri kaçırmamak gereklidir. İlaçların etkisi geç ve yavaş başlayabilir. Doktorunuza danışmadan ilaçları kesmemelisiniz. İyileşmek biraz zaman albilir.
  2. Depresyonla ilgi doktorunuzdan, ruh sağlığı çalışanından, psikoloji ve psikiyatri hakkındaki güvenilir internet sitelerinden bilgi edinin. Formlarda ya da sosyal medyadaki yapılan yorumları okumaktan kaçının.
  3. Depresyon epizotlar şeklinde ilerleryen bir hastalık olduğu için tedavi olduktan sonra da bir takım depresyon habercisi belirtilere karşı uyanık olmak lazım. Bu konuyu aileniz ve arkadaşlarınızla paylaşarak tetikleyici belitileri gördüğü zaman sizi uyarmalarını isteyin.

4.Alkol tüketimiden kaçının. Alkol bir takım sağlık sorunlarına ek olarak depresyon oluşturucu etken olarak kabul edilir.

  1. Kendinizi düzenli egzersiz yapmaya ve düzenli beslenmeye alıştırın. Aktiv olun ve yeni hobiler ednin.
  2. Yükümlülüklerinizi azaltın, kendinize yapabilceğiniz hedefler belirleyerek hayatınızı basitleştirin.
  3. Stresi azaltmak için meditasyon, yoga yapabilirsiniz. Akapunktur, resim, müzük terapisi alabilirsiniz. Çeşitli sosyal veya dini yardım kuruluşlarında gönülü yardımcılık yapabilirisniz.

Bu önerilerin hiç biri profesyonel tedavinin yerini tutmaz. Tedaviyi güçlendirmek ve depresyondan korunmak için uygulanırlar.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?