EDİRNE (AA) – Edirne Ticaret Borsası, Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla mesaj yayımladı. Borsadan yayımlanan mesajda, Türkiye'nin gelişmesi, ekonominin büyümesi, üretimin çeşitlendirilmesi ve artırılması ile sağlıklı ve güvenli gıda temini için alın terini dökerek tarladan sofralara en güzel ürünü gönderen çitçilerin, her türlü zorluğa rağmen her koşulda üretime devam ettiği belirtildi. Dünya Çiftçiler Günü'nde yılda bir […]
EDİRNE (AA) – Edirne Ticaret Borsası, Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Borsadan yayımlanan mesajda, Türkiye'nin gelişmesi, ekonominin büyümesi, üretimin çeşitlendirilmesi ve artırılması ile sağlıklı ve güvenli gıda temini için alın terini dökerek tarladan sofralara en güzel ürünü gönderen çitçilerin, her türlü zorluğa rağmen her koşulda üretime devam ettiği belirtildi.
Dünya Çiftçiler Günü'nde yılda bir gün de olsa milyonlarca çiftçinin hatırlandığı aktarılan açıklamada, "Toprağın bereketinin üretime, üretimin zenginliğe dönüşmesi ve ürünlerinin bereketli olması temennisiyle; tarımsal üretimin her kademesinde emek ve alın terleriyle çalışarak, ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar sağlayan tüm üreticilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü en içten dileklerimizle kutlarız" ifadelerini kullanıldı.
– "Tarım sektörüne hak ettiği önem verilmeli"
Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran, "Dünya Çiftçiler Günü" dolayısıyla mesaj yayımladı.
Demirkıran, mesajında, Türkiye'de tarımın ikinci plana itildiğini, toprağın önemsizleştirildiğini, gıdada dışa bağımlı hale gelindiğini ileri sürdü.
Gübre, mazot, tohum başta olmak üzere artan tarım girdi maliyetlerinin üreticinin belini büktüğünü ifade eden Demirkıran, son 16 yılda tarım arazilerinin 26,5 milyon hektardan 23 milyon hektara düştüğünü savundu.
Tarım sektörüne daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirten Demirkıran, şunları kaydetti:
"Her şeyden önce tarım sektörüne hak ettiği önem verilmeli, üvey evlat muamelesi yapılmaktan vazgeçilmeli. Sıfır vergi ve sıfır faiz ile üretim desteklenmelidir. Gıda arz güvenliğini, milli güvenliğin bir bileşeni olarak kabul edilmeli ve tarım sektörüne yönelik politika ve uygulamalar bu hassasiyetle hayata geçirilmeli. Tarım alanlarının, çayır ve meraların, su kaynaklarının korunmasına yönelik ciddi önlemler alınmalı, imar aflarına tarım alanlarının betonlaştırılmasına son verilmeli.
Lisanslı depoculuk sistemi geliştirilmeli. Böylece uzun süre saklanabilen tarım ürünlerinin depolanmasına ve derin bir piyasada ticaretine imkan verilmesi sağlanmalı. Üretici birliklerin tedarik zincirindeki fonksiyon payını artıracak politikalar oluşturulmalı. Tarımsal sanayi ile tarım nüfusuna atıl zamanlarda istihdam olanağı sağlanmalıdır."