TEKİRDAĞ (AA) – MESUT KARADUMAN – Tekirdağ'da arkadaşının kazara tüfekle vurması sonucu sol bacağını kaybeden Gökhan Koç, hobi olarak başladığı zıpkınla serbest dalışta ilerleyerek diğer engellilere de azmiyle örnek oluyor. Koç, Marmaraereğlisi ilçesinde 5 Eylül 1998'de ava giderken arkadaşlarından birinin malzemeleri araca yerleştirirken tüfeğinin kazara ateş alması sonucu sol bacağından yaralandı. Hastaneye kaldırılan 48 yaşındaki […]
TEKİRDAĞ (AA) – MESUT KARADUMAN – Tekirdağ'da arkadaşının kazara tüfekle vurması sonucu sol bacağını kaybeden Gökhan Koç, hobi olarak başladığı zıpkınla serbest dalışta ilerleyerek diğer engellilere de azmiyle örnek oluyor.
Koç, Marmaraereğlisi ilçesinde 5 Eylül 1998'de ava giderken arkadaşlarından birinin malzemeleri araca yerleştirirken tüfeğinin kazara ateş alması sonucu sol bacağından yaralandı.
Hastaneye kaldırılan 48 yaşındaki Koç, müdahaleye rağmen sol bacağını kaybetti.
Koç, yaşadığı bu zor günlerde yaklaşık 2 yıl evden ve hastaneden çıkmadı.
Ardından 2000 yılında belediyenin desteği ile ilçede çay bahçesi ve kafeterya açan Koç, iş hayatına atılarak yeniden yaşama tutundu.
Koç, bir gün sahilde otururken denizden balıkla çıkan yaşlı bir zıpkın avcısını görünce bu hobiye merak saldı.
Ardından gerekli malzemeleri alarak dalmaya başlayan Koç, 20 yıldır zıpkınla balık avlıyor.
Evli ve 3 çocuk babası Koç, yaşama azmi ile başta engelliler olmak üzere herkese örnek oluyor.
– "Suyun altında rahatım çünkü orada değneklerim yok"
Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hobi olarak başladığı zıpkınla dalışın kendisinde vazgeçilmez bir tutku haline geldiğini söyledi.
Sol bacağını kaybettikten sonra hayatında bir boşluk hissettiğini anlatan Koç, "Bir hobi edinmem gerekiyordu. Denizi tanıyordum fakat hiç dalış yapmamıştım. Daha sonra bu hobiyi geliştirmeye başladım. Amacım hem kendime motivasyon sağlamak hem de engelli kardeşimize örnek olmaktı." dedi.
Koç, zamanla birçok engellinin kendisini örnek alıp spora başladığını anlatarak, şöyle devam etti:
"20 yıldır Marmara, Ege ve Karadeniz'de birçok dalış yaptım. Engellilere örnek olmak, onları denize ve aktif sporlara teşvik etmek istiyorum. Bu konuda da birçok kişi beni örnek alarak sporla yaşama tutundu. Hayatta insanın isteyip de başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Adımlar ufak ufak atılır ama emin adımlarla yürürseniz inanın her şeyi başarabilirsiniz."
Koç, eşinin ve ailesinin de bu spora başlamasında ve devam etmesinde büyük katkısı olduğunu dile getirdi.
Kendisini suyun altında daha güvende ve huzurlu hissettiğini ifade eden Koç, "Suyun altında rahatım çünkü orada değneklerim yok. Daha özgür hissediyorum. Su yukarı kaldırır insanları, o yüzden engelli kardeşlerim bu konuda hiç korkmasınlar. Gerekli eğitimleri aldıktan sonra bu sporu yapabilirler." diye konuştu.