SAADET PARTİSİ BASIN BAYRAMINI KUTLADI

SAADET PARTİSİ BASIN BAYRAMINI KUTLADI

Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanlığı, 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı ve Basın Bayramı nedeni ile ilçede görev yapan basın mensupları ile düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi. Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi, Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan ve Gençlik Kolları İl Başkanı Oktay Çalışkan, 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı ve Basın Bayramı nedeni […]

Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanlığı, 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı ve Basın Bayramı nedeni ile ilçede görev yapan basın mensupları ile düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi.

Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi, Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan ve Gençlik Kolları İl Başkanı Oktay Çalışkan, 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı ve Basın Bayramı nedeni ile ilçede görev yapan basın mensuplarıyla sabah kahvaltısında bir araya geldi. “Öncelikle halkın sesini sansürsüz olarak duyurmak maksadıyla doğru haber peşinde koşan siz değerli basınımızın fedakar temsilcilerinin 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı ve Basın Bayramını tebrik ediyorum. Davetimize icabet ettiğiniz için de teşekkür ediyoruz” diyen Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi, “Yarım asırlık milli görüş davamızın 5 yıldızlı 5. partisi Saadet Partimizin 16. kuruluş yıldönümünü, Kıbrıs Fethimizin 43. yıldönümü ve 15 Temmuz destanın 1. yıldönümünü de aynı coşku ve heyecanla idrak etmekteyiz. Başta rahmetli liderimiz Prof.Dr.Necmeddin Erbakan olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz. Allah onlardan razı olsun” dedi.


İSRAİL’İ VE BATININ SESİZLİĞİNİ LANETLİYORUZ
60-70 yıldır bütün dünyanın gözleri önünde tüm Filistin’de, özelde ise Gazze ve Kudüs’te bir insanlık dramı yaşandığını ifade eden Vakitçi, “Bilindiği gibi bugüne kadar siyonist terör çeteleri tarafından binlerce Filistinli kardeşimiz şehit edilmiştir. Son olarak da 14 Temmuz günü bu vahşetlerini kutsal mekanlara kadar taşıyarak, Mescid-i Aksa’nın avlusunda 3 Filistinli genç kardeşimizi daha şehit ettiler. Mescidi Aksa’da Cuma namazını da kıldırmadılar. Sonrasında gelişen direnişle dün itibarıyla 5 kardeşimiz daha şehit olmuş, 400 kardeşimizde yaralanmıştır. 1967 yılından bu yana ilk kez Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınmamış oldu. Öncelikle İsrail’in bu insanlık dışı saldırgan tutumunu ve destekçisi olan Batı’nın sesizliğini lanetliyor, bu devlet terörünü asla kabul etmediğimizi haykırıyoruz. Maalesef İsrail her geçen gün daha da pervasızlaşmaktadır. Elbette bundaki en büyük etken uluslararası kamuoyunun duyarsızlığı, İslam ülkeleri yöneticilerinin tepkisizliği ve ümmetin bölünmüşlüğüdür. İsrail söz konusu olduğunda, başta BM olmak üzere uluslararası kurumların iki yüzlülüğünü biliyoruz. Birleşmiş Milletler’in İsrail aleyine yaklaşık 280 kararı var, ama hiç bir tanesi uygulanmamıştır. Batı’nın İslam coğrafyasındaki parçalama, işgal ve sömürüsü ile İsrail’in vahşetlerinin rastlantı olmadığınıda biliyoruz” dedi

SRAİL LAFTAN DEĞİL GÜÇTEN ANLAR

Vakitçi, “Biz Yahudi düşmanı değiliz. Siyonizmin düşmanıyız. Bizim egemenliğimizde yaşayan her din ve ırktan vatandaşımızın can, mal, akıl, nesil ve din hürriyeti devletimizin teminatındadır ve öyle olmalıdır. Çünkü biz Sultan Fatih’in torunlarıyız, adaleti incitemeyiz. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevmek durumundayız. Bu son olaylar göstermiştir ki, İsrail konusunda söz bitmiştir. Çünkü İsrail laftan değil güçten ve yaptırımdan anlar. Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil, bütün müslümanlarındır. Mescid-i Aksa, bütün İslam dünyasının ortak imtihanıdır, ortak vebalidir. Katar söz konusu olunca aslan kesilen İslam ülkelerinin yöneticileri! Mescid-i Aksa’da devlet terörü estiren İsrail’e karşı, neden birlik olmuyor ve İsrail’e ambargo koymuyor? Neden bu kadar suskun ve korkaklar?” dedi.
ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ
Vakitçi, açıklamasının devamında  “Bu zulme karşı sessiz kalınmamalıdır. Bir an evvel harekete geçilmelidir. İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmeden, yağmaladığı toprakların, canına kıydığı Filistinli masumların hesabını vermeden, Filistin topraklarında, Bağımsız Filistin devleti kurulmadan, İsrail ile kurulan her ilişki, Müslümanlara ve Mescidi Aksa’ya ihanettir ve İsrail’i daha da cesaretlendirecektir. İktidar İsrail’den Büyükelçimizi çekip, İsrail’in Türkiye’deki diplomat kılıklı terörüstlerini sınır dışı etmelidir. Bütün ticari ilişkiler askıya alınmalıdır. İsrail malları Türkiye’ye sokulmamalıdır. İsrail’le ortak yapılması planlanmış her türlü sivil veya askeri toplantılar iptal edilmelidir. Bütün uluslararsı kurumlarda, İsrail’e yaptırım için girişimde bulunulmalıdır.  İslam ülkeleri, her türlü mezhep ve diğer ihtilafları bir kenara bırakıp, D8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı (Dönem Başkanı Sn. Cumhurbaşkanımız) gibi tüm kuruluşlar acilen toplanmalı ve yaptırımlar için ortak kararlar almalıdır. Bütün İslam ülkelerinde İsrail’in mallarını boykot için gerekli girişimlerde bulunmalıdır. Biliyoruz, bunları yapmak kolay değil.
Biliyoruz bunları yapabilmek için, tam bağımsız olmak gerekir, biliyoruz bunları yapmak, İsrail’in hamisi ABD ve Batıya kafa tutmaktır. Biliyoruz bunları yapmak, bütün Uluslararası siyasi, ekonomik ve kültürel kuruluşlara meydan okumaktır. Biliyoruz bunları yapmak, güçlü bir ekonomiye sahip olmayı gerektirir. Biliyoruz bunları yapabilmek için, tek devletin değil bütün İslam ülkelerinin beraber heraket etmesi gerekir. Evet Bunların hepsini biliyoruz ve hiç bir devlet tek başına bunları yapmaya cesaret edemez. Bunları bildiğimiz için, Milli Görüş olarak 48 yıldır ülkesine, milletine ihanet etmeyecek, sorumluluğun şuurunda olan nesiller için, ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ diyoruz. Güçlü bir ekonomiye sahip olmak ve tam bağımsızlık için, ‘Yerli Üretim’ diyoruz. Zalime dur diyecek, Mazlumu düştüğü yerden tutup kaldırabilecek güç için, ‘İslam Birliği’ diyoruz ve hatırlanacağı gibi ilk fırsatta D8’i kurduk. Ama malasef şahit olduğunuz gibi D8’in yapısını güçlendirmek yerine, Avrupa Birliğine girmede ısrar ederek, ABD’yi stratejik ortak ve dost kabul ederek, Batı ile işbirliği yapmayı tercih ediliyor. Maddi ve manevi her türlü tavizi verildiği halde yine de onlara yaranamadı. Coğrafyamızaki hiç bir sorun çözülmedi. Tarih göstermiştirki Batıya ve Siyonizmin oyunlarını deşifre eden, kurduğu kurumlarla alınması gereken tedbirleri alan ve yol gösteren, salonlarda ve meydanlarda ‘Kahrolsun İsrail’ diyerek meydan okuyan Milli Görüş olmuştur. İşte Geçen Cuma günü Türkiye’nin her yerinde, Cuma Namazı sonrası İsrail’i telin protestoları yapılmıştır. Saadet Partisi olarak 30 Temmuz Pazar günü saat 17.00’de, Yenikapı İstanbul Büyük Küdüs Mitingini yapıyoruz. Düşmana korku Müslümana güven için büyük Küdüs mitingine tüm vatandaşlarımızı katılmaya davet ediyoruz” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?