KOVİD-19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR – “Herkes benim gibi şanslı olmayabilir”

KOVİD-19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR – “Herkes benim gibi şanslı olmayabilir”

KIRKLARELİ (AA) – ÖZGÜN TİRAN – Kırklareli'nde yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanıp 26 gün hastanede tedavi gören 60 yaşındaki Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Gider, vatandaşları tedbirli olmaya davet ederek, "Herkes benim gibi şanslı olmayabilir." dedi. Mehmet Gider, AA muhabirine, 6 Nisan'da halsizlik şikayeti ile gittiği hastanede kendisine Kovid-19 tanısı konulduğunu söyledi. Tanı konulmasının ardından ateşinin […]

KIRKLARELİ (AA) – ÖZGÜN TİRAN – Kırklareli'nde yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanıp 26 gün hastanede tedavi gören 60 yaşındaki Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Gider, vatandaşları tedbirli olmaya davet ederek, "Herkes benim gibi şanslı olmayabilir." dedi.

Mehmet Gider, AA muhabirine, 6 Nisan'da halsizlik şikayeti ile gittiği hastanede kendisine Kovid-19 tanısı konulduğunu söyledi.

Tanı konulmasının ardından ateşinin her geçen gün arttığını ifade eden Gider, hastanedeki tedavisinin ikinci gününde artık telefonlara bakamayacak kadar kendini kaybetmeye başladığını dile getirdi.

Kısa süre içinde ise doktorların sorularına dahi cevap veremeyecek düzeyde kötüleştiğini anlatan Gider, "Hastalığımın ilerlemesi üzerine beni yoğun bakım servisine yatırdılar. Tedavim burada devam etmiş. Ben bu esnada artık tamamen kendimi kaybetmişim. Bazen doktorlar beni uyutmak zorunda kalmışlar. 14 günün sonunda immün plazma tedavisi uygulanmış. Akciğerlerime irin inmiş, dolayısıyla bedenimdeki oksijen oranı
yüzde 60'lara kadar düşmüş. Bu oran yüzde 55'e düşmüş olsa kesinlikle ölecekmişim. O noktaya gelmişim." diye konuştu.

Hastanede 26 günlük tedavi sürecinde 16 kilo kaybettiğine dikkati çeken Gider, çok zor süreçlerden geçtiğini belirtti.

– "Ne olur kurallara uyun"

Gözlerini açıp ayağa ilk kalktığında yürüyemediğini aktaran Gider, "Yürümeyi unutmuşum. Bir ara hangi hastanede yattığımı karıştırdım. Pınarhisar Devlet Hastanesi'nde yattığımı sanıyordum." dedi.

Gider, tedavisinin psikolog eşliğinde devam ettiğini dile getirerek, kandaki oksijen oranın çok düşmesi nedeniyle beyninde hasar oluşma ihtimalinin bile yaşandığını, böbreklerinin ise ne durumda olduğunu henüz tam olarak bilemediğini kaydetti.

Tedavi sürecinde sağlık çalışanlarının kararlı mücadelesine tanıklık ettiğini, bu mücadelenin takdire şayan olduğunu ifade eden Gider, bazen kendi kendine "Bu insanların acaba evi yok mu" diye sorduğunu söyledi.

Mehmet Gider, şöyle devam etti:

"Herkese şunu söylemek istiyorum; kendinize acımıyorsanız, ne olur çevrenize, çocuklarınıza, torunlarınıza, ablalarınıza, ailelerinize sahip çıkın. Sahip çıkmak için ne olur kurallara uyun. Çok da zor kurallar yok aslında. Elini, yüzünü temiz tutacak, maskenizi takacaksınız. İnanın o kadar zor değil. Bu uygulamayı aynı anda 15-20 gün bütün insanlarımız uygulasa bu hastalık benim ülkemi terk eder."

– "Herkes benim gibi şanslı olmayabilir"

Salgının hafife alınmaması gerektiğine dikkati çeken Gider, "Herkes benim gibi şanslı olmayabilir." dedi.

Bazı insanların bu hastalığın ciddiyetini anlayamadığını gördüğünü vurgulayan Gider, "Allah kimseyi bu hastalıkla karşılaştırmasın. Çocuklarımı, evlatlarımı bir daha kucaklayamayacağım sandım. Türk doktorları mucize bir olay gerçekleştirdi." ifadelerini kullandı.

Gider, şu an sağlık durumunun iyi olduğunu, sabah akşam yürüyüş yaptığını ve zaman zaman hastaneye kontrole gittiğini sözlerine ekledi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?