AGD ARAKAN RAPORU HAZIRLADI.

Anadolu Gençlik Derneği Genel Merkezi tarafından ümmetin kanayan yarası Arakan ile alakalı bir rapor hazırlandı. Raporla alakalı AGD Çorlu Şube Başkanı ibrahim inci basın açıklaması yaparak kamuoyuna deklere etti.

RAPORDA  ÖNEMLİ KONULARA DİKKAT ÇEKİLDİ

AGD Arakan ’la ilgili hazırladığı raporla Müslümanlara uygulanan zulümlere ve arkasındaki küresel güçlere ışık tutuyor. Raporda Budist Myanmar hükümetinin cami ve medrese tadilatına bile izin vermezken, Müslümanların cep telefonu sahibi olmasına bile imkân tanımıyor. Öte yandan Arakan’da yaşanan son sürecin sadece ‘Müslüman-Budist kavgası’ olmadığının altı çizilirken, Siyonizm ve küresel emperyalizm kendi çıkarları doğrultusunda bölgede kargaşa çıkardığının altı çiziliyor.

Zalim Myanmar güçlerin Arakanlı Müslümanlara yönelik zulümleri dur durak bilmiyor. Batılı ve küresel güçlerin kendi menfaatlerine yönelik çalışmalar Arakan’da tam sürat devam ediyor. Anadolu Gençlik Derneği ’nin (AGD) Myanmar’da yaşanan vahşete ilişkin hazırladığı rapor, olayın arkasında gizlenen tüm gerçekleri gözler önüne seriyor. Vahşetin arkasında yatan Siyonizm’in kirli tezgâhının ön plana çıkarıldığı raporda, Arakanlı Müslümanların, Myanmar hükümeti tarafından insan hakları noktasında hiçbir hakka sahip olmadığına dikkat çekiliyor.

TÜM GERÇEKLERİ GÖZLER ÖNÜNE ÇIKARIYOR

Arakan’da yaşanan hadiselerin gerçekliğine ilişkin Anadolu Gençlik Derneği’ne bağlı Uluslararası Gençlik Strateji Araştırma Merkezi (UGSAM) tarafından hazırlanan raporda, Arakan bölgesinin coğrafi önemi, zengin yeraltı kaynakları, enerji geçiş yolları, Pasifik’te rekabet savaşları, deniz ticareti, emperyalist ve Siyonist güçlerin bölge üzerindeki hâkimiyet konuları yer alıyor.

TEDAVİSİ BİLE YASAK!

Raporda Arakanlılara akıl almaz zulümlerin reva görüldüğü belirtilirken, Myanmar güçlerinin küresel güçlerin tetikçisi olduğu belirtiliyor. Arakanlı Müslümanlara Myanmar hükümetinin hiçbir hak ve hukuki statü vermediğine dikkat çekilen raporda, zalim Myanmar hükümetinin son yirmi yılda yeni cami ve medrese yapımına asla izin verilmediğine de vurgu yapılıyor. Raporda, Myanmar hükümetinin akıl tutulması ise şöyle ifade ediliyor: “Mescit ve medreselerin resimleri yılda üç defa çekilir ve devletten izinsiz mescit ve medresenin tamiri yapılamaz eğer izinsiz bir tadilat yapılmışsa altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ve para cezası uygulanır. Müslümanların seyahat özgürlüğü yoktur. Bir Müslüman işyeri açabilmek için bir Budist’i ortak yapmak zorundadır. Müslümanların evlenmesi devlet iznine tabidir. Müslümanlar hastalandıklarında devlete ait hastaneye gidemezler. Devlet dairelerinde çalışmaları yasaktır. Müslümanlar sabit telefon ya da cep telefonu sahibi olamaz. Müslümanların motorlu taşıt sahibi olması yasaktır. Bir Müslüman suçlandığında savunma hakkı verilmez, derhal hapsedilir. Rüşvet ister eğer rüşvet alamazsa Müslüman hapsedilir. Müslümanların saat dokuzdan sonra sokağa çıkması yasaktır. Müslümanların vatandaşlık hakları yoktur. Müslümanlara pasaport verilmez. Komşu Bangladeş’e geçmek için geçerli bir belge düzenlenir.”

Bölgede kargaşa çıkartıyor

Raporun sonuç bölümünde ise Arakan’da yaşanan son sürecin sadece ‘Müslüman-Budist kavgası’ olmadığının altı çizilirken, Siyonizm ve küresel emperyalizm kendi çıkarları doğrultusunda bölgede kargaşa çıkardığının altı çiziliyor. Siyonizm vurgusunun yapıldığı son bölümde şu ifadeler dikkat çekiyor: “Siyonizm’in hedeflediği‘DünyaDüzeni’ni imar etmek, Büyük İsrail ’in kurulmasının önündeki engelleri kaldırmak, karşılarına çıkabilecek veya tahtlarını sarsabilecek devlet ve teşkilatları bertaraf etmek için çabalamaktadır. Siyonizm, dünyanın birçok yerinde yaptığı gibi Arakan sürecinde ülkeler eliyle şirketlerinin kasalarını doldurmak ve ticari geçiş yollarına hâkim olmak, sermaye eliyle ülkelere ve yönetimleri tesir altına almak için elinden geleni yapmaktadır.”

DÜNYA BANKASI ZENGİNLİĞİ FARK ETTİ!

Arakan’ın Myanmar’ın en verimli toprakları olduğu belirtilen raporda, bölgenin pirinç üretimi noktasında ülkenin pirinç ihtiyacının yüzde 70’ini karşıladığı ifade ediliyor. 2013 yılında Dünya Bankası grubunun ‘sigorta ve kredi artırma’ gibi konuları bahane göstererek bölgeye el attığına dikkat çekilen raporda, Dünya Bankası’na bağlı grupların, altın , gümüş, yeşim, yakut ve safir gibi değerli taş rezervleri kurarak, Müslümanları bölgeden uzaklaştırmak için katliamın zeminini hazırladığı belirtiliyor.