KADIN OLMAK

KADIN OLMAK

KADIN OLMAK Kadınlar Günü denilince şöyle bir iç çektim. O kadar çok yazılacak mesele var ki; bu konuyu nereden başlayacağımı bilemedim en iyisi en başından başlayıp kısaca bir göz atmaktır diye düşündüm 8 Mart 1857 tarihinde ABD nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil Fabrikasında greve başladı. Fakat […]

KADIN OLMAK

Kadınlar Günü denilince şöyle bir iç çektim. O kadar çok yazılacak mesele var ki; bu konuyu nereden başlayacağımı bilemedim en iyisi en başından başlayıp kısaca bir göz atmaktır diye düşündüm 8 Mart 1857 tarihinde ABD nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil Fabrikasında greve başladı. Fakat polisin işçilere saldırması ve işçilerin Fabrikaya kilitlenmesi, arkasındanda da çıkan yangında işçilerin Fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi.8 Mart’ın tarih olarak öne çıkması ise 1921 yılında Moskova da gerçekleştirilen 3. Uluslar arası Kadınlar Konferansı, da gerçekleşmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu,16 Aralık 1977 Tarihinde 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletlerin sitesinde günün tarihine ilişkin bölümünde, kutlamanın New York ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmasa da 8 Mart dünya kadınlar gününde 1857 de haklarını elde etmek için can veren insanları unutmamak daha doğru olacaktır. Aradan geçen onlarca yıla ve verilen mücadelelere rağmen kadınların sorunları devam etmektedir. Kadın ve kutsal varlık olan ana sıfatını taşırken bir yandan da en çok da hakarete şiddete ezilmeye maruz kalan konumundadır. Victor Hugo’nun kadınlar hakkında sarf ettiği, ‘’kadınlar zayıftır ama analar güçlüdür. ‘’sözü günümüzde geçerliliğini sürdürüyor olsa da kadınlar aynı anda her türlü tacizin potansiyel kurbanı olmaya devam etmektedir. Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında ‘’ Emekçi Kadınlar Günü ‘’olarak kutlanmaya başlanmasına karşın geldiğimiz noktanın pek i açıcı olmadığı istatistikler tarafından ortaya konmaktadır. Araştırmalara göre Türkiye’de kadın cinayetlerinin yedi yılda yüzde 1400 arttığını görmekteyiz. 2002-2017 14 bin 293 öldürülen kadın sayısı ve 2017 rakamları bu sayıya dahil değil.Yine istatistiklere göre Türkiye’de her 10 kadından dördü şiddet görüyor şiddet yaşamış kadınların yüzde 33,7’si hayatına son vermeyi düşündüğünü söylüyor. Düşük ve yüksek gelir gurubunda bu fikri aklından geçiren kadın oranı ise yüzde 34,6’sı intihar etmeyi düşünmüş başka ülkelerde de durum iç açıcı değil aslında yazılı ve görsel medyalarda ne duymuyoruz ki, insan haklarının hiçe sayıldığı sosyal devlet kavramının eksikliği ile beraber kadın hakkı ibaresinin kâğıtlarda kaldığı acı tabloları sık sık görmekteyz kadın hakkı denilince niçin baskı ve şiddet gelir ki aklımıza? Anne olma özelliği ile erkekleride yetiştiren biz kadınların bu karamsar tabloda hiçmi payı yok? Bu noktada öz eleştiri yapmam gerektiğini vurgulamak isterim. Biz değilmiyiz evlat yetiştiren? Yine biz değimliyiz erkek evladımızı eşi konusunda zaman zaman yanlış yönlendirip yine bir kadının hakkına giren? Töreyi ölçmeden biçmeden kabullenen onu gelecek nesiller taşıyan yine biz değimliyiz insan haklarının ne olduğunu bilmeden zaman zaman ayırım yapan, erkek çocuğunu kız çocuğundan üstün gören anneler yokmudur? Günümüzde kadını biraz daha bilinçli olsa da birçoğumuz duymuyor muyuz çevremizden kocamdır döver de severde mantıksızlığını, mantık kabul edip yaşayan kadınlarımız yok mudur? Ama bu mantıksızlık topyekûn bir mücadele ile yok edilmelidir. Kadınsız bir dünya mümkün olmadığına göre; bu değerli varlığın haklarının korunmasıda son derece mühimdir. Sınıfsal sömürüye son vermek adına, savaşsız, barış dolu yaşanabilir bir dünya yaratmak adına, eşitlik, özgürlük ve demokrasi adına emeğin değerinin katlanması talebimle, kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun

Bir gün değil her gün önemsenmelidir kadınlar…

Sevgilerimle   Feray  Okyanus TOPRAK

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?