Saadet Partisi Tekirdğ il Başkanı Feti Pehlivan;“Kıbrıs Barış Harekâtında Türkiye’nin ABD’ye karşı gösterdiği kararlılığın aynısını bugün iktidardan bekliyoruz” dedi. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ABD’nin Türkiye’ye karşı uyguladığı silah ambargosunu anımsatan Pehlivan, “1974 Barış harekâtını gerçekleştirirken iktidarda bir koalisyon hükümeti vardı. Bugün 15 yıldır ülkeyi tek başına yöneten bir iktidar var. Biz hükümetten, en […]
Saadet Partisi Tekirdğ il Başkanı Feti Pehlivan;“Kıbrıs Barış Harekâtında Türkiye’nin ABD’ye karşı gösterdiği kararlılığın aynısını bugün iktidardan bekliyoruz” dedi.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ABD’nin Türkiye’ye karşı uyguladığı silah ambargosunu anımsatan Pehlivan, “1974 Barış harekâtını gerçekleştirirken iktidarda bir koalisyon hükümeti vardı. Bugün 15 yıldır ülkeyi tek başına yöneten bir iktidar var. Biz hükümetten, en azından 74 koalisyon hükümetinin ortaya koyduğu kararlılığı bekliyoruz. Bu kriz bir fırsata dönüştürülmelidir” diye konuştu.
Ülkedeki ekonomik sıkıntının hat safhaya çıktığına işaret eden Pehlivan, geçim sıkıntısından dolayı insanların artık intihara kalkıştığını vurguladı.
Saadet Partisi Tekirdağ il Başkanı Feti Pehlivan, ‘Seçime Hazırlık İlçe Başkanları Toplantısı’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Balgat Eğitim Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Pehlivan, konuşmasına Avrupa Şampiyonu olan Ampute Milli Takımını tebrik ederek başladı. ABD’nin Türkiye vatandaşlarına yönelik vize işlemlerinin sınırsız durdurmasına ilişkin Pehlivan, endişe duyulacak bir durumun olmadığına işaret ederek, “İnşallah bu kriz sadece Türkiye’nin değil bütün İslam dünyasının lehine sonuçlar doğuracak gelişmelere sebep olacaktır” diye konuştu.
ABD’NİN AMBARGO UYGULADIĞI ÜLKELER GELİŞİM GÖSTERDİ
ABD’nin ambargo ve yaptırım uyguladığı hiçbir ülkenin gelişme noktasında kötüye gitmediğini vurgulayan Pehlivan, “ABD’nin yıllardır Rusya’ya ambargo uyguluyor. Yıllardır İran’a ambargo uygulanıyor. İran’da, Rusya’da zayıflamadılar daha da güçlendiler. Çünkü kendi imkânlarıyla kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrendiler. Şuan, Rusya ABD’nin ardından dünyanın en güçlü ikinci ülkesi. İran ABD’nin ve Batı’nın tüm yaptırımlarına karşı gelişimini artırıyor” dedi.
ABD’NİN İLK AMBARGOSU DEĞİL
ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ilk vize ambargosu ve yaptırımı olmadığını ifade eden Pehlivan, “ABD Türkiye ilişkilerine baktığımızda en önemli krizlerden birisi Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında olmuştu. Şimdi Türkiye vatandaşlarına vize ambargosu getiren ABD, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonrada Türkiye’ye askeri malzeme ve teçhizat satışını yasaklamıştı. Peki, sonuç ne oldu? 13 Şubat 1975′te Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurduk. 25 Temmuz 1975′te ABD’ye nota vererek, ABD Savunma İşbirliği Anlaşmasını yürürlükten kaldırdık. Bu arada hatırlatayım, öyle müzik notası falan değil askeri nota veriyoruz. Türkiye’deki bütün Amerikan üs ve tesislerini Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘kontrol ve gözetimi’ altına aldık” şeklinde konuştu.
40 ADET UÇAK SİPARİŞİ İPTAL EDİLMELİ
Kıbrıs Barış Harekâtı’nda ABD’ye karşı gösterilen kararlılığın aynısını iktidardan beklediklerinin altını çizen Pehlivan, “1974 Barış harekâtını gerçekleştirirken iktidarda bir koalisyon hükümeti vardı. Bugün 15 yıldır ülkeyi tek başına yöneten bir iktidar var. Biz hükümetten, en azından 74 koalisyon hükümetinin ortaya koyduğu kararlılığı bekliyoruz. Bu kriz bir fırsata dönüştürülmelidir. ilk adım olarak Eylül ayında, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı görüşmede THY için sipariş edilen ve maliyeti 11 milyar doları bulan 40 adet uçak siparişi iptal edilmelidir. ABD ile imzalanmış bütün askeri anlaşmalar gözden geçirilmek üzere askıya alınmalıdır. Tıpkı 1974’de yaptığımız gibi, ABD’nin Türkiye’deki bütün üsleri TSK’nın kontrol ve denetimine alınmalıdır. 15 Temmuz Darbesi dâhil, her ihanet girişiminde adı geçen İncirlik üssü kapatılmalı ve ABD ile dost ve müttefik ülke tanımlaması gözden geçirilmelidir. Tam bağımsız bir Türkiye ve şahsiyetli bir dış politika için bu adımlar şarttır” diye uyardı.
ABD VİZE KARARINDA İNANDIRICI BİR GEREKÇE SUNAMADI
ABD’nin Türkiye’ye yönelik vize kararını casus krizine dayandırmasının inandırıcı bir gerekçe olmadığına dikkat çeken Pehlivan, “Örneğin bu krizin, Türkiye’nin İdlib’e yönelik harekâtının başladığı güne denk gelmesi tesadüf müdür? Türkiye ile İran arasında yaşanan sıcak yakınlaşmanın payı var mıdır? Aynı şekilde, Türkiye, İran, Suriye ve Rusya arasında Astana’da devam eden müzakerelerin bu krize etkisi nedir? Yine son dönemde Türkiye’nin Rusya ile gerçekleştirdiği S-400 anlaşması ABD’yi neden bu kadar rahatsız etmiştir? ABD’nin, bu tutuklamayı bahane ederek, Türkiye’nin askeri hareketliliğini engellemeye mi çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.
15 TEMMUZ’DAKİ ROLÜNÜN DEŞİFRE OLMASINDAN MI KORKUYOR
“ABD, 15 Temmuz’un şifrelerinin çözülmesinden mi çekiniyor” diye soran Pehlivan, şöyle konuştu: “Bu ihanetin perde arkasında ABD’nin bulunduğuna dair çok ciddi deliler kamuoyuna yansıdı. Heybeliada’da CIA ajanlarının yaptığı gizli toplantıdan, İncirlik üssünden darbecilere verilen askeri desteğe kadar onlarca iddia gündeme geldi. Bu iddialar bugüne kadar tam anlamıyla hiç bir zaman sorgulanamadı. Biz merak ediyoruz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir konsolosluk çalışanının gözaltına alınması ve sorgulanması ABD’yi neden bu kadar rahatsız etmektedir. Acaba ABD yönetimi, bu sorgulama gerçekleştiği takdirde, 15 Temmuz darbe girişimindeki rolünün deşifre olmasından mı korkmaktadır?”