Deprem Psikolojisi

Deprem Psikolojisi

    Deprem korkusu günümüzde birtakım hastalıklara neden olabilir!   Son günlerde olduğu gibi ülkemizin coğrafi konumundan kaynaklı sürekli bir deprem tehlikesi yaşamaktayız. Her gün bazı insanlar bu tehlikeli durum kaynaklı korkular yaşamakta ve yaşadıkları bu korkular hayatlarını olumsuz yönde etkilenmektedir. Fakat şu bir gerçektir ki, eğer deprem fobisi yenilmezse, duyulan korkuları bastırmaya çalışırken panik […]

 

 

Deprem korkusu günümüzde birtakım hastalıklara neden olabilir!

 

Son günlerde olduğu gibi ülkemizin coğrafi konumundan kaynaklı sürekli bir deprem tehlikesi yaşamaktayız. Her gün bazı insanlar bu tehlikeli durum kaynaklı korkular yaşamakta ve yaşadıkları bu korkular hayatlarını olumsuz yönde etkilenmektedir. Fakat şu bir gerçektir ki, eğer deprem fobisi yenilmezse, duyulan korkuları bastırmaya çalışırken panik atak, anksiyete ve depresyon gibi birçok rahatsızlık ortaya çıkabilir.

 

Peki deprem korkusunu nasıl tanımlıyoruz?

Deprem korkusunu; Kişinin psikolojisinde ortaya çıkan bir durum, tıbbi terminoloji olarak ise SİSMOFOBİ diye tanımlayabiliriz.

 

Sismofobi dediğimiz bu korkuyu yaşayan kişilerde görülen en belirgin özellikler nelerdir?

 

Güvenli bir dünya olmadığı düşüncesiyle kişinin kendisinin ve ailesinin zarar göreceği gibi korkularla kapalı alanda kalamamalarıdır. Ufak bir ses bile irkilmelerine sebep olur. Böylelikle sürekli ölümü düşünürler ve bu korkuyla yaşarlar. Hayatın her şeye rağmen devam ettiğini göremezler. İlişki kurmaktan kaçınırlar ve içe kapanıklığı tercih ederler. Bunu önlemek için bir uzmandan destek almak gerekmektedir.

 

Bu stresi yaşamak istemiyorsanız bu korkuyu mutlaka yenmek durumundasınız. Eğer sürekli bu korkuyu bastırırsanız ileride hem manevi hem de maddi açıdan kayıplara uğrayabilirsiniz. Yaşanan depremlere bizzat şahit oluyorsak veya yaşanmışlıkların haberlerini alıyorsak ve hayatımızı olumsuz etkiliyorsa, bu konuda bir uzmandan yardım almak kaçınılmazdır.

Afet sonrası korku ve panik şikayetleri (irkilme, işlerine odaklanamama, isteksizlik, uyku problemleri, depresif belirtiler), olay anından birkaç hafta sonra hala devam ediyorsa yine uzman desteğine başvurulmalıdır. Unutmayın ki yapılacak bu erken müdahaleler, travma sonrası stres bozukluklarını yaşamamak için oldukça önemlidir.

 

Bu ve buna benzer doğal afetler sırasında birçok insan depremden değil sarsıntı anında yaşadığı panik nedeniyle korkarak kaçma veya pencereden atlama neticesinde hayatlarını tehlikeye atmaktadır.

 

Korku kaynaklı bu davranışlar nedeniyle oluşan sakatlanma veya ölümlerin önüne geçmek için, doğru bir deprem bilgilendirmesi yapılmalı ve alınacak tüm önlem ve tedbirler önceden belirlenmelidir.

 

Ayrıca çocuklarınıza da depremin ne olduğunu, nelere yol açtığını ve sonuçlarını anlatmalısınız. Nasıl olsa gerçekleri bir gün öğrenecekleri için bu güvensizliği yaşamalarına izin vermemelisiniz. Çocuklar duygularını ağlayarak belli edebilirler. Bırakın tepkilerini bastırmasınlar, kaçınma göstermesinler. Çünkü çocuklar bu tür olaylar karşında duygularını zamanında yaşarsa olayların gelecekte ortaya çıkabilecek etkileri daha az olur.

 

 

Uzman Klinik Psikolog Büşra DELİKAN

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?