Tekirdağ'da “propolisli sakız” üretildi

Tekirdağ'da “propolisli sakız” üretildi

TEKİRDAĞ (AA) – MESUT KARADUMAN – Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren bir firma tarafından propolis kullanılarak sakız üretildi. NKÜ Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Palabıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜBİTAK projesi kapsamında temelini attıkları propolisli sakız çalışmalarını, Teknopark'ta daha da geliştirdiklerini söyledi. Propolisi (Arıların iğne yapraklı […]

TEKİRDAĞ (AA) – MESUT KARADUMAN – Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren bir firma tarafından propolis kullanılarak sakız üretildi.

NKÜ Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Palabıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜBİTAK projesi kapsamında temelini attıkları propolisli sakız çalışmalarını, Teknopark'ta daha da geliştirdiklerini söyledi.

Propolisi (Arıların iğne yapraklı ağaçlardan, bitkilerin tomurcuk, yaprak, gövde ve salgılarından topladığı maddeleri başlarında bulunan salgı bezlerinden salgıladıkları enzimlerle işleyerek ürettiği, reçine benzeri ürün) sakızda kullanmalarının önemli nedenleri olduğunu anlatan Palabıyık, şöyle devam etti:

"En önemli özelliği, vücudumuza hastalıkların ana giriş yeri olan ağzımızda sakızla beraber propolisin daha uzun tutulması ve antiviral özelliğinden daha fazla faydalanılmasıdır. İkinci bir sebebi de dil altından, yanak iç derisinden yararlı maddelerin direkt kana karışarak propolisin biyoyararlanımının yüksek olması ihtimalini de arttıracaktır. Kullanan kişilerde ağız yaraları ve ağız kokusuna karşı da faydalı olduğu tecrübe edildi."

Palabıyık, salgın sürecinde doğru beslenmenin yanında bağışıklığı destekleyici, doğal, antiviral, güçlü antioksidan maddelerin kullanılmasının yararlı olduğunu, bunların başında propolisin geldiğini ifade etti.

Propolisli sakızın uluslararası patentli formülüyle titanyum dioksit, tatlandırıcı, renklendirici ve yapay aroma içermediğini vurgulayan Palabıyık, "Propolisin acı tadı sakız sayesinde kesinlikle hissedilmiyor. Tüm bu yönleriyle herkes tarafından çok sevilerek tüketileceğini umuyoruz." dedi.

Palabıyık, projeye başlamalarına küçük bir kız çocuğunun vesile olduğunu anlatarak, şunları ifade etti:

"Arkadaşımızın çocuğu her ay hasta oluyordu. Hasta olduğu için kendisine antibiyotik reçete ediliyordu. Kendisi propolisli sakız kullanmaya başladığı andan itibaren doğal yollarla hastalığı yendi ve antibiyotiklerden kurtulmuş oldu. Biz de bunu görünce kendimize söz verdik. Bu ürünün bütün insanlara ulaşmasını sağlamalıyız."

Palabıyık, propolisli sakızın zorlu bir sürecin ardından üretilebildiğini dile getirdi.

Sakız mayası ve teknolojisinin geniş bir alan olduğunu ve içinde büyük bir kimya bilgisinin yattığını vurgulayan Palabıyık, "Çok sayıda denemeyle en mükemmeline ulaşmış olduk. Sakızın en az yarım saat çiğnenmesi gerekiyor. Yarım saat, bir saat arasında çiğnendiğinde içindeki bileşenlerin yüzde 99'unun salındığını tespit ettik. Sakız propolisli olduğu için yararlı bir bileşen içeriyor ama bunun yutulmaması gerekiyor. Propolisli sakızımızın satışı internet üzerinden başladı." sözlerine yer verdi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?