Üniversiteler ve Gençlerin problemleri

Üniversiteler ve Gençlerin problemleri

  Saadet Partisi Gençlik Kolları Tekirdağ il Başkanı Av.Muhammet Özkütükçü   “Üniversiteler ve Gençlerin problemleri” konulu bir rapor yayınladı. Özkütükçü yaptığı açıklamada; “Genel Merkez Gençlik Teşkilatımız, Üniversiteler ve Gençlerin problemlerini bir rapor haline getirerek kamuoyuna sundu. Rapor, Üniversitelerin varlık amacının toplumsal fayda, kalkınma ve bilimsel üretim olması gerektiğini içermektedir.  Bu amaca göre ihtiyaçlar tespit edilmeli, planlama […]

 

Saadet Partisi Gençlik Kolları Tekirdağ il Başkanı Av.Muhammet Özkütükçü   “Üniversiteler ve Gençlerin problemleri” konulu bir rapor yayınladı. Özkütükçü yaptığı açıklamada;


“Genel Merkez Gençlik Teşkilatımız, Üniversiteler ve Gençlerin problemlerini bir rapor haline getirerek kamuoyuna sundu. Rapor, Üniversitelerin varlık amacının toplumsal fayda, kalkınma ve bilimsel üretim olması gerektiğini içermektedir.  Bu amaca göre ihtiyaçlar tespit edilmeli, planlama yapılmalı ve yol haritası çıkarılmalıdır” dedi.

Mevcut durumda ise bu amaçtan sapma ve plansızlık olduğuna dikkat çeken Özkütükçü şöyle devam etti;

Sözkonusu raporda;

“Zaman – mekân – alan planlaması yapılmaksızın rastgele üniversite açılmaktadır. Ülkemizde 114 devlet, 71 özel olmak üzere 185 üniversite vardır. Ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora olmak üzere toplam 7.198.987 öğrenci olduğuna dikkat çekilerek;

–          İşsizlik oranlarını düşük göstermek için üniversite açılmaktadır. İşsizliği önlemek için değil ötelemek için, istihdamı artırmak için değil, anlık pansuman tedaviler yapmak için üniversite açılmaktadır.

–          İlçelerde açılan fakülteler ve meslek yüksekokulları, ilçenin kalkınması ve eğitim için değil, öğrenciler üzerinden ekonomik kazanç elde etmek üzere açılmaktadır.

–          İstihdam ve ekonomik altyapı dikkate alınmadan üniversite ve bölüm açılmaktadır.

–          Üniversiteler planlanırken ihtiyaç parametresi göz önüne alınmamaktadır.

–          Teknik altyapıdan ve akademik kadrodan yoksun fakülte ve amaçsız bölüm açılmaktadır.

–          Üniversite kontenjanları üretime yönelik değil, hizmet sektörüne yönelik olarak açılmaktadır. Üretime yönelik olan bölümler ise iş kaygısından dolayı boş kalmaktadır” konularına dikkat çekildi.

 

Üniversitelerdeki kalite durumuna da değinilen raporda şunlara yer verildi;

–     Üniversite eğitiminin, amacına uygun olarak, öğrencilerin mesleki niteliğini artırıcı ve bilimsel güncelliği yakalamış, bilimsel üretimi temin edici, ilmi ve fikri gelişimi sağlayıcı, şeffaf olması gerekmektedir.

–     MEVCUT DURUMDA İSE, Üniversiteler bilimsel zeminden uzak, siyasi ve ideolojik bir zemine sahiptir. Üniversiteler ideoloji üzerinden kurumsallaşmaktadır.

–          Üniversiteler kadro alımlarını liyakat usulüne göre değil, siyasi kaygılarla gerçekleştirmektedir.

–          Siyasi kaygılarla yapılan kadro alımlarına ve niceliği esas alan üniversite/bölüm açılmasına bağlı olarak akademik kadronun donanım ve kalitesi düşmektedir.

–          Üniversiteler, başarı ölçüsü olarak niteliği değil, niceliği öncelemektedir. En başarılı rektör, en çok bölüm açan ve en çok öğrenci alandır” mantığı hâkim olmuştur. Üniversitedeki kalite anlayışlarını yapılan inşaatların çokluğu ile ölçülmektedir.

–          Üniversiteler teknolojik ve uygulamalı eğitim altyapısına sahip değildir.

–          En fazla göz ardı edilen okulların başında Meslek Yüksek Okulları gelmektedir.

KOORDİNASYON, Devletin en önemli görevlerinden birisi kurumlar arası eğitim süreçlerini doğru yönetebilmesidir. Mevcut durumda ise, MEB ile YÖK arasında koordinasyonsuzluk vardır. Kurumlar birbirlerinden bağımsız olarak süreçlerini şekillendirmektedir. Üniversiteler ile iş hayatı arasında koordinasyonsuzluk vardır. Üniversitelerde verilen derslerle iş hayatı arasında topukluk ve irtibatsızlık görülmektedir 

Raporda ayıca şu problemlere de yer verildi

ÜNİVERSİTE ÖNCESİ YAŞADIĞI PROBLEMLER;

1.Üniversiteye hazırlık süreçlerinde öğrenciler bilinçli tercihler yerine, rastlantısal tercihler yapmaktadır. Üniversitedeki bölümüne bilinçli olarak gelen öğrenci oranı %2 civarındadır.

2.Öğrenciler yeteneklerine ve isteklerine göre bölüm seçememektedir.2017 yılı itibariyle barajı geçtiği halde 852.000 kişi tercih yapmamıştır.

3.Toplum tarafından öğrencilerin “üniversiteli” olmasının, onlar açısından ayrıcalık olduğu yönündeki kanaat, öğrenciyi amaçsızca üniversiteli olmaya itmektedir.

4.Öğrenciler okumak istedikleri bölümler yerine üniversite sonrası atama sırasında zorluk yaşamayacağı bölümleri tercih etmektedir.

5.Öğrenciler üniversite tercihlerini yaparken, askerlik vazifelerini kısa dönem yapabilmeyi veya askerliği tecil ettirme hakkına kavuşmayı göz önünde bulundurmaktadır.

ÜNİVERSİTE OKURKEN YAŞADIĞI PROBLEMLER;

1.Barınma

2.Ekonomik Durum; Hayat pahalılığı ve ekonomik kaygılar öğrencileri derinden etkilemektedir. Devlet tarafından verilen öğrenim kredisi, öğrencinin geçimini tek başına karşılayamamaktadır.

3.Yabancılık Çekme, Boşlukta Hissetme; Öğrenci, üniversiteyle ilintili olarak bulunduğu arkadaş ortamlarında kendini kabul ettirmek için değerlerinden ödün vermek mecburiyetinde kalmaktadır.

4.Hayal Kırıklığı; Üniversiteli gencin hayal ettiği üniversite ile karşılaştığı üniversite arasında ciddi farkların olması, hayal kırıklığı yaşanmasına sebep olmaktadır. 

5.Eğitim Kalitesinin Düşüklüğü Nedeni İle Mesleki Donanım Eksikliği;Üniversitelerde verilen eğitimin iş hayatından kopuk olmasından dolayı mesleki donanım sıkıntısı yaşanmaktadır. Öğrencinin eline yağ değmeden makine mühendisi, öğrenci görmeden öğretmen mezun edilmektedir.

6.Boş Vermişlik; Üniversite sonrası iş bulma kaygısının yoğunluğundan dolayı eğitime olan inanç zayıflamış ve bu durum öğrencileri boş vermişlik duygusuna itmektedir.

7.Gelecek Korkusu; Üniversite mezunlarındaki işsizlik oranları, diplomalı işsizler ordusu olan öğrencileri büyük bir kaygıya ve korkuya sevk etmektedir.

8.Ahlaki ve Manevi Yozlaşma; Uyuşturucu, alkol  gibi zararlı alışkanlıklara yaklaşma, en fazla üniversite dönemlerinde etki etmektedir.

9.Sanal Bağımlılık

10.Boş Vakitlerini Değerlendirebilecek Ortamlardan Mahrum Olunması

11.Apolitiktik; Ülkemizdeki kutuplaşma, siyasetteki kin ve nefret söylemleri, üniversiteli gençlerinin siyasetten, ülke gündeminden ve dünya sorunlarından uzaklaşmasına ve yaşanan sorunlara duyarsızlaşmasına sebep olmaktadır.

12.Reel Politiklik; İnsani ilişkilerde dahi hasbi olmak yerine, hesabi davranmayı tercih eden genç bir kuşak oluşmaktadır.

MEZUN OLDUKTAN SONRA YAŞADIĞI PROBLEMLER;

1.İşsizlik,

2.İş bulanların kendi mesleğini icra edememesi,

3.Kendi alanlarında iş imkânı bulanların alanlarına ilişkin bilgi ve pratik eksikliği,

4.İstihdamın liyakat esaslı değil siyasi yapılıyor olması, İşçi alımlarında liyakatin değil de torpilin esas alınması, iş hayatında güveni azaltmaktadır.

5.Ülkemizin nitelikli beyin göçü vermesi,

6.Geç evlenme.

Yaşanan bütün bu olumsuzlukların çaresi şunlardır;

– Önce ahlak ve maneviyat,

– Planlı kalkınma,

-Ağır sanayi hedefleriyle,

-Yerli ve milli üretimin desteklenmesi,

– Emanetin ehline verilmesi,

-Partizanlık yapılmaması,

Saadet Partisi bu ilkelerin hâkim olmasını hedefleyen tek siyasi partidir Diyen Saadet Partisi Gençlik Kolları Tekirdağ il Başkanı Av.Muhammet Özkütükçü;   “Bu gerçeklerin toplumda yaşanır hale gelmesi için gayret edilmesi ve çıkış yollarının topluma anlatılması hepimizin görevidir” uyarısında bulundu.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?