Türkiye’de 3 milyon 775 bin işsizin olduğunu söyleyen CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, “Bir miras yedi gibi satıp savdınız herşeyi. Deniz sandınız, hiç tükenmeyecek sandınız her şeyi. Üretmeyen borçlu bir Türkiye haline getirdiniz ülkemizi. Ve maalesef ülkenin kaynaklarını 3-5 yandaşa peşkeş çektiniz” dedi.

AÇLIK SINIRI 2 BİN 8 LİRA

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, işsizlikle ilgili verdiği önerge araştırma önergesi ile ilgili meclis genel kurulunda bir konuşma yaptı. Yüceer, “İşsizlik sorunu ve buna ilişkin alınacak önlemlerin tespiti amacıyla verdiğimiz meclis araştırması açılması ile ilgili önerge üzerine konuşma yapacağım. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Bu meclis çatısı altında olanlar ‘açlık sınırı’ kavramı ile ilgili aşinadır. Bilmeyenler bu konu ile ilgilenmeyenler için bir hatırlatmada bulunmak isterim. Açlık sınırı: 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, güvenli, yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcamasıdır.  Ülkemizde bu rakam ocak ayı için 2 bin 8 lira” dedi.

TAMI TAMINA 3 MİLYON 775 BİN İŞSİZİMİZ VAR

İşsizlik rakamlarındaki acı tabloyu meclis kürsüsünden paylaşan Yüceer, “Asgari ücretin 2 bin 20 lira olduğunu düşündüğümüzde iktidarın insanlara ‘sen sadece yemek ye’ ısınma barınma, eğlenme için para harcama ya da harcayacaksan ‘al bu 12 lirayı harca’ demek istesek hata yapmış olmayız. Tabi bu asgari ücret almaya sahip olacaklar için geçerli. Çünkü bu ülkede asgari ücret bile alamayan bir işsizler ordusu var. Tamı tamına 3 milyon 775 bin işsizimiz var” diye konuştu.

İŞSİZLER ORDUSU 6 MİLYON 300 BİN OLDU

Hükümetin işsizleri umursamadığını kaydeden Yüceer, “Son bir yılda işsizler yüzde 54 arttı. Son bir yılda bir milyon işsiz daha işsizler ordusuna katıldı. Tabi bu resmi istatistiklere yansıyanlar yalnızca buz dağının görünen kısmı. İş bulma ümidini yitiren artık iş aramayan işsizleri de buna kattığımızda 6 milyon 300 bin işsizimiz var. Şimdi bunlar ne yiyecek ne içecek nasıl yaşayacak soruları ortadayken bu durumu umursamayan aldırmayan hazine ve maliye bakanı çıkmış ‘yeni bir başarı hikayesi yazıyoruz’ diyor. Sanırım kendi hikayesini yazıyor. Bu ülkenin işsizliğe yokluğa alışkın olan insanların hikayeleri birbirinden çok farklı. Manavın önünden geçerken çocuğuna meyve alamadığı için gözlerini kapatan bir babanın, oğluna pantolon alamadığı için intihar eden bir babanın hikayesi var ortada. Sofraya sadece ekmek koyup soğana ihtiyacı olan insanların hikayesi var ortada” sözlerini kaydetti.

ÜLKENİN KAYNAKLARINI 3-5 YANDAŞA PEŞKEŞ ÇEKTİNİZ

Meclis kürsüsünden eleştirilerini arka arkaya sıralayan Yüceer, “Hatırlar mısınız Emine Akçay’ı. Son parası ile çocukları ısınsın diye odun almaya gidiyor. Onu da alamıyor. Çocukları ısınsın diye fön makinesini açıyor ve yan oda da canına kıyıyor. Hatırladınız mı? 10 kişilik temizlik kadrosu için 12 bin kişilik başvurunun olduğu insanların hikayesi var. Türkiye’nin gerçek hikayesi bu. Milyonlarca çaresiz insana kapı duvar var. Ne oldu da ülkemiz bu hale geldi. ‘Nerede hangi yanlışlar yapıldı da bu insanlar işsizliğe yokluğa açlığa mahkum edildi’ diye sormak lazım. Bir miras yedi gibi satıp savdınız herşeyi. Deniz sandınız hiç tükenmeyecek sandınız herşeyi. Üretmeyen borçlu bir Türkiye haline getirdiniz ülkemizi. Ve maalesef ülkenin kaynaklarını 3-5 yandaşa peşkeş çektiniz” dedi.

“HALKIN AÇIZ DEMESİNE KULAKLARINIZ TIKADINIZ”

Ekonominin dümeninin ehli olmayan kişilere verildiğini belirten Yüceer, “ İhtişama boğuldunuz. Siz saraylarda ejder meyveli efüdülü hayat yaşarken halkın ‘açız’ demesine kulaklarınız tıkadınız. Aman dikkat uçuruma gidiyoruz diyenlere düşman dediniz. Ekonominin dümenini ehli olmayanlara verdiniz. Boğazınıza kadar yoksulluğa battınız. Başkanlığa geçeceğiz diye hukuk devletinden uzaklaşıp tek adam devletini kurdunuz. Bunlar hep bir araya gelince milyonlarca işsiz, üretemeyen üretmeyen bir toplum çıktı ortaya. Fabrikadaki işçiye pazara esnafa kime sorsanız bin ah işitiyorsunuz. Ekonomimizin içinde bulunduğu durum bu. Sorulduğunda dış güçler, iç güçler dense de biz bu ülkeyi kimin uçuruma götürdüğünü çok iyi biliyoruz. Üretime dayalı bir büyüme anlayışı getirmemiz lazım. Yalancı bir büyüme yaratırsak duvara toslamamız içten bile değil. Bu ülke yanlış politikalarla duvara çarpmıştır. Elbet düzelecektir. Bu nasıl olacak derseniz martın sonundaki baharla olacaktır” diye sözlerini tamamladı.